31 Mayıs 2010 Pazartesi

Gladiator




Yönetmen : Ridley Scott
Oyuncular : Russell Crowe,Joaquin Phoenix,Connie Nielsen
Yıl : 2000
Maliyet :103 milyon$
Hasılat :457 milyon$
12 dalda oscar adaylığı
5 oscar sahibi

FİLME DAİR

(GLADYATÖR)


"What we do in life echoes in eternity."
Hayatta yaptıklarımız, sonsuzlukta yankılanacaktır.



Bir keresinde bana en önemli dört erdemi yazmıştın.
Bilgelik ,Adalet ,Yüreklilik ve İtidal.
Listeyi okurken, hiçbirinin bende olmadığını anladım.
Ama benim de başka erdemlerim var baba.
HIRS!!!




"My name is Maximus Decimus Meridius, commander of the Armies of the North, General of the Felix Legions, loyal servant to the true emperor, Marcus Aurelius. Father to a murdered son, husband to a murdered wife. And I will have my vengeance, in this life or the next..."
Benim adım Maximus Decimus Meridius, kuzey orduları kumandanı, Felix Lejyonlarının generali, gerçek imparator'un, marcus aurelius'un sadık yardımcısı, katledilmiş oğlun babası, katledilmiş kadının kocası, ve intikamımı alacağım, bu hayatta ya da diğerinde…



Çiftçi Maximus. Bunu hayal etmekte hala zorlanıyorum.
Biliyor musun, çamur kandan daha kolay temizleniyor…




"Nerede olacağınızı hayal ederseniz orada olursunuz."
"Biz ölümlüler, gölge ve tozdan başka bir şey değiliz."
Ölüm hepimize gülümser. "İnsanın tek yapabileceği ise , ona gülümsemek."



"Bugün bir kölenin, Roma İmparatoru'ndan daha güçlü olduğunu gördüm..."
"Korku ve Merak. Çok güçlü bir birleşim..."
"Evlat olarak senin bütün hataların, baba olarak benim başarısızlığımdır."
"Bazen yapmak istediğimi yaparım. Çoğu zaman da yapmak zorunda olduğumu."
"Hayat bir asker için çok daha basittir."


P.S İnsan, sonunun geldiğini görünce yaşamının bir amacı olduğunu bilmek istiyor…

28 Mayıs 2010 Cuma

La vita e bella





Yönetmen : Roberto Benigni
Oyuncular : Roberto Benigni,Nicoletta Braschi
Yıl : 1997
Hasılat :229 milyon$
7 dalda oscar adaylığı
3 oscar sahibi


FİLME DAİR


(Hayat Güzeldir)

"Bu aslında basit bir hikâye ama anlatması pek de kolay değil. Tıpkı masallardaki gibi hüzünlü ve masallardaki gibi mutluluk ve harikalarla dolu..."




- Baba bu dükkana köpekler ve yahudiler giremezmiş
- Bu dükkanın sahibini tanırım, köpeklerden çok korkar. Senin de korktuğun bir hayvan var mı?
- Örümcek
- Tamamdır, o zaman biz de dükkanımıza örümcekler ve vizigotlar giremez yazalım.





“Ne kadar çoksa o kadar az görürsün.”
Cevap: Karanlık




Ayçiçeklerini düşün. Güneşe doğru eğilirler.
Fakat onların fazla eğilmiş olanlarını görürsen bu ölmüş anlamına gelir!



İlk bin puanı toplayan ödül olarak tankı alacak!
3 şey size puan kaybettirir.
Bir; ağlarsanız.
İki; eğer annenizi görmek isterseniz.
Üç; acıkır ve atıştıracak bir şeyler isterseniz.
Bunları unutun! Puan kaybetmenin en kolay yolu acıkmaktır.



Sessizlik güçlü bir haykırmadan daha iyidir.


P.S Hayat her şeye rağmen güzelmidir ???

27 Mayıs 2010 Perşembe

Slumdog Millionaire





Yönetmen : Danny Boyle
Oyuncular : Dev Patel,Freida Pinto
Yıl : 2008
Maliyet :15 milyon$
Hasılat :378 milyon$
10 dalda oscar adaylığı
8 oscar sahibi


FİLME DAİR


(Milyoner)

“Bizi yalnızca ölümün kavuşturabileceğini düşünmüştüm."




Bayanlar ve Baylar, şimdi Bombay'dan çaycı Jamal Malik ile
"Kim Milyoner Olmak İster?" başlıyor!



Alexandre Dumas'ın "Üç Silahşörler" adlı kitabında,silahşörlerden ikisinin adı
Athos ve Porthos'dur. Üçüncü silahşörün adı neydi?
A: Aramis
B: Kardinal Richelieu
C: D'Artagnan
D: Planchet




"Money and Women. The reasons for make most mistakes in life."
Para ve kadınlar. Hayattaki hataların çoğu nedeni bunlardır.




Bir sokak çocuğu,milyoner olmaya bir adım uzaktadır,Peki,bunu nasıl başarır?

A:Hile
B:Şans
C:Zeka
D:Kader




İnsanlar peşinden koştukları, uğrunda savaştıkları şeyleri elde etmek için, sonuna kadar direnmelidir. O savaştaki kayıplar, aldığınız yaralar, mutlu sona ulaştığınızda kaybolacak, artık acı vermemeye başlayacaktır…


P.S Senin şanssızlık zannettiğin çoğu şey şansın olabilir ...

21 Mayıs 2010 Cuma

Braveheart




Yönetmen : Mel Gibson
Oyuncular : Mel Gibson,Sophie Marceau
Yıl : 1995
Maliyet :72 milyon$
Hasılat :210 milyon$
10 dalda oscar adaylığı
5 oscar sahibi

FİLME DAİR


(Cesur Yürek)


"Every Man Dies; Not Every Man Really Lives …"
Herkes ölür,ama herkes gerçekten yaşamaz.




- Bir isyan başladı
- Kimin komutasında?
- Bir yerli... ismi William Wallace.




William Wallace: İskoçya'nın evlatları! Adım William Wallace!
Bir Asker: William Wallace'ın boyu iki metredir.
William Wallace: Evet, duydum. Bütün düşmanlarını öldürüyormuş. Kendisi burada olsaydı gözlerinden ateş saçıp düşmanlarını yok ederdi, arkasından çıkan şimşekle onları yakardı.Ben William Wallace'ım ve bugün burada diktatörlüğe meydan okumaya gelmiş bir İskoç ordusu görüyorum. Özgür insanlar olarak savaşmaya geldiniz. Özgürlüğünüz olmazsa ne yapabilirsiniz? Savaşabilir misiniz?
Bir Asker: Onlara karşı mı? Hayır! Buradan kaçıp yaşarız.
William Wallace: Evet, savaşırsanız ölebilirsiniz. Kaçarsanız biraz daha yaşayabilirsiniz. Ama bundan yıllar sonra yatağınızda ölümü beklerken, o yaşadığınız günleri bu günle değiştirmeyi hayal edeceksiniz. Bu fırsatı düşleyeceksiniz ve bu günlere dönüp şunu söylemek isteyeceksiniz. Hayatlarımızı alabilirler! Ama özgürlüğümüzü asla elimizden alamazlar! ÖZGÜR İSKOÇYAYA!!




Sizinle benim aramda bir fark var.
Siz bu ülkenin insanlarının sizin için varolduklarını düşünüyorsunuz
Bense, bizim bu insanları özgür kılmak için var olduğumuzu düşünüyorum…




- Sınırın iki tarafından da düşman edinirsen. Sonun ölüm olur...
- Hepimizin sonu ölümdür.Sorulması gereken nasıl ve neden olduğudur.


P.S Artık kalbin özgür, Onu izleyecek kadar cesur ol!...

18 Mayıs 2010 Salı

Der Untergang




Yönetmen : Oliver Hirschbiegel
Oyuncular : Bruno Ganz,Alexandra Maria Lara
Yıl : 2004
Maliyet :19 milyon$
Hasılat :92 milyon$
1 oscar adaylığı


FİLME DAİR


(ÇÖKÜŞ)


“Teslim olmayacağız... Hayır, asla! Yok edilebiliriz; ama, eğer bu gerçekleşirse de, dünyayı da beraberimizde sürükler, alevler içinde bırakırız. Onları yenemesek bile, dünyanın yarısını bizimle beraber yıkıma sürüklemeli ve kimsenin Almanya'ya karşı zafer kazanmasına izin vermemeliyiz. Başka bir 1918 daha olmayacak!"



Yaşam, zayıflığı affetmez.
Merhamet, sonsuz bir günahtır.
Zayıfa merhamet göstermek doğaya bir ihanettir.
Zayıf olan yok edilirse güçlü olanın yapabileceği tek şey bunu kutlamaktır.



Generaller, Alman halkının pisliğidir ancak.
Hiç şeref duyguları yok.
Siz kendinize general diyorsunuz, çünkü yıllarınızı, yalnızca çatal bıçak kullanmayı öğrendiğiniz akademide harcadınız.
Yıllarca, ordu benim hızımı kesti.Tek yaptığınız beni kösteklemek.
Tüm yüksek subayları idam etmeliydim. Stalin'in yaptığı gibi.
Asla akademiye gitmedim. Ama tüm Avrupa'yı kendi başıma fethettim.
Hainler…





Eğer savaş kaybedilecekse, o insanların da kaybından ne çıkar ki?
Halkımız zayıf düştü ve tabiat kanunlarına göre, ölmeliler…



"Yarın milyonlar beni lanetleyecek, ama ne yapalım kader yolunu böyle çizdi…”



Tam teslim olma 7 Mayıs 1945'te gerçekleşti.
Çatışmalar 8 Mayıs'ta askıya alındı.
Savaş 50 milyondan fazla insanın yaşamına maloldu.
6 milyon Yahudi, Alman toplama kamplarında öldürüldü…


P.S Perde kapanırken sahnede olmalısınız...

15 Mayıs 2010 Cumartesi

As Good as It Gets







Yönetmen : James L. Brooks
Oyuncular : Jack Nicholson,Helen Hunt,Greg Kinnear
Yıl : 1997
Maliyet : 50 milyon$
Hasılat : 314 milyon$
7 dalda oscar adaylığı
En iyi erkek oyuncu oscarı
En iyi kadın oyuncu oscarı


FİLME DAİR


(Benden Bu Kadar)

"You make me want to be a better man..."
Bende daha iyi bir adam olma isteği uyandırıyorsun…




Yangın çıksa da, evimden gelen bir gümbürtü sesi duysan da...
Bir hafta sonra, çürümüş bir ceset gibi kokan bir koku duysan da...
kokudan bayılacak dereceye gelip, burnuna bir mendil dayaman gerekse de...
O zaman bile, sakın kapımı çalma.
Bir seçim gecesi olsa, bir homonun ABD'ye ilk kez başkan seçilmesi nedeniyle...
heyecan duyup, bunu kutlamak istesen de,Seni Camp David'e davet edecek olsa da...
Ve sen de, o anı biriyle paylaşmak istesen de...
O zaman dahi, kapımı çalma. Bu kapı olmaz.
Hiç bir sebeple çalma!!!



İzlendiğinin farkında olmayan birini hiç izledin mi?
Otobüste ki yaşlı bir kadını, okula giden çocukları ya da sadece bekleyen birini.
Üzerlerindeki o parıltıyı görürsün. Ve hemen anlarsın, bunun dışarıdan gelen bir etkiyle ilgisi yoktur.
Çünkü hiçbir şey değişmemiştir.
Bunu fark ettiğinde, insanlar daha gerçek, daha canlı görünürler.
Yani, birine yeterince uzun bakarsan ondaki insanlığı keşfedersin…



Bana ümit vereceksen, bundan daha iyisini yapmalısın.
Ben boğuluyorum, sense suyu tarif ediyorsun!




- Neden normal bir erkek arkadaşım olamıyor? Neden?
Beni delirtmeyen düzgün bir erkek arkadaş?
- Herkes bunu ister, hayatım. Öyle bir şey yok...




- Romantik bir anın, aptalca olduğunu bildiğin bir şeyler yaptırmasına izin verdin mi hiç?
- Asla.
- İşte "Asla" daki eksik bu.


- Kadınları nasıl bu kadar yakından tanıyabiliyorsunuz?
- Erkekleri alıyorum, onlardan sorumluluk ve mantığı çıkarıyorum…

"Beni uzaktan kumandanı sevdiğin gibi seviyorsun, Düğmelerime basınca değişmemi bekliyorsun.”
“İnsanlar onlara ihtiyacın olduğunu anladıkları anda, çekip gitmekle tehdit ederler.”


P.S Dünya'daki en harika kadının sen olduğunu bilen,Dünya üzerindeki tek kişi ben olabilirim...

11 Mayıs 2010 Salı

Le scaphandre et le papillon






Yönetmen : Julian Schnabel
Oyuncular : Emmanuelle Seigner,Mathieu Amalric
Yıl : 2007
Hasılat : 20 milyon$
4 oscar adaylığı


FİLME DAİR


(Kelebek ve Dalgıç)


Yaşamın anlamı insanların yarattığı bir şeydir…






Bugün artık bütün varlığımın küçük ıskalamalardan oluştuğunu hissediyorum.
Sevemediğim kadınlar, yakalamayı başaramadığım fırsatlar, amaçsızca sürüklenip gitmesine izin verdiğim mutluluk anları… Sonucunu önceden bildiğim ama kazananı
seçemediğim bir yarış. Kör ya da sağır mıydım? Ya da gerçek doğamı bulmam için
bir felaketin ışığı mı gerekiyordu?



Gözüm dışında, felç olmamış iki şeyim daha olduğunu fark ettim.
Hayal gücüm ve hafızam…




Yıpranmış perdelerin arkasından süt beyazı bir aydınlık gün doğumunu haber veriyor.
Topuklarım acıyor. Kafam nerdeyse bir ton. Tüm bedenim bir tür dalgıç elbisesiyle kaplı …
Şimdiki görevim, deniz kazasında ıssız bir yere düşmüş birinin, yalnızlık kıyılarındaki hareketsiz yolculuklarını yazmak…



Şimdi kendimi eskiden olduğum gibi hayal etmek istiyorum. Yakışıklı, kayıtsız, romantik ve çekici, müthiş baştan çıkarıcı. Evet, romantik ve yakışıklı. En azından bazıları için.
Bu ben değilim, bu Marlon Brando!



Bir baba için, asla cevap veremeyeceğini bildiği oğluyla konuşmak, kolay olamaz…


“Hepimiz çocuğuz aslında. Hepimizin onaylanmaya ihtiyacı var."
“Gülünecek bir şey olmadığında, yalnızca aptallar güler”
“Bir metin sadece okunabildiği zaman vardır.”


P.S Evet demek için bir kere, hayır için de iki defa gözünüzü kırpın.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

The Life of David Gale








Yönetmen : Alan Parker
Oyuncular : Kate Winslet,Kevin Spacey,Laura Linney
Yıl : 2003
Maliyet : 50 milyon$
Hasılat : 39 milyon$

FİLME DAİR

(Ölümle Yaşam Arasında)

"A life without principles is no life at all…"
İlkesiz bir hayat aslında hayat değildir...



"Fanteziler gerçek dışı olmak zorundadır. Çünkü istediğiniz şeyi elde ettiğiniz anda, artık onu istememeye başlarsınız. İsteğin devam edebilmesi için, objesinin sürekli olarak eksik olması gerekir. İstediğiniz o şey değil; onun fantezisidir. İstek, çılgınca fantezileri destekler. “Sadece gelecekteki mutluluğumuzun hayalini kurarken gerçekten mutlu oluruz.” Bu nedenle “ne dilediğine dikkat et” deriz; ona sahip olacağın için değil; ona sahip olduğun zaman artık onu istemeyeceğin için. "



Bu camın arkasına bakan hiç kimse bir insan görmez.
Bir suç görür…



İstekleriniz doğrultusunda yaşamak sizi asla mutlu etmez. Gerçek anlamda insan olmak demek, fikirler ve idealler için yaşamak demektir. Hayatınızı istediklerinizin ne kadarını elde ettiğinizle değil, yaşadığınız samimiyet, şefkat ve özveri anlarıyla ölçmek demektir. Çünkü sonunda kendi hayatlarımızı önemli kılmanın tek yolu diğer insanların yaşamlarına değer vermektir.




Bütün hayatımızı ölümü durdurmaya çalışarak geçiriyoruz.
Yemek yiyerek, icat ederek, severek, dua ederek, savaşarak,öldürerek.
Ama ölüm hakkında gerçekten ne biliyoruz ki?
Sadece hiç kimsenin geri gelmediğini.
Ama hayatta öyle bir nokta geliyor ki ; o an
Zihin, bütün arzuları ve tutkuları yeniyor.
Alışkanlıklar hayallerden ağır basıyor.
Ve kaybettiklerin…
Belki de ölüm bir armağandır.




"Aktif dinleyicilerden nefret ederim. Dinliyormuş gibi yapmakla o kadar meşguldürler ki ne dediğimi duymazlar…"
“İntikam almak isteyen kişi iki mezar birden kazar.”
“Tesadüfler her zaman gariptir. O yüzden tesadüftürler.”


P.S Peki siz, tüm insanlık ve inandığınız değerler için neler yapabilirsiniz ?

6 Mayıs 2010 Perşembe

Amadeus



Yönetmen : Milos Forman
Oyuncular : F. Murray Abraham,Tom Hulce
Yıl : 1984
Maliyet : 18 milyon$
Hasılat 52 milyon$
11 dalda oscar adaylığı
8 oscar sahibi


FİLME DAİR

(Amadeus)

Bu, hayatımda duymadığım türde bir müzikti.
Öyle bir arzuyla, öyle tatminsiz bir arzuyla doluydu ki…
Sanki Tanrının sesini duymak gibi bir şeydi…




Father Vogler - Üzgünüm ama çıkaramadım.
Salieri - Hiçbir bestemi hatırlayamıyor musun?
Salieri - Avrupa'nın en ünlü bestecisiydim.40 opera yazdım.
İşte,peki ya bu?
Father Vogler -Evet, bunu biliyorum.Büyüleyici bir parça.Affedersiniz, bunu sizin bestelediğinizi bilmiyordum.
Salieri - Ben bestelemedim.Bu, Mozart'ın bestesiydi.
Wolfgang Amadeus Mozart!!!




Bu adam, ilk konçertosunu 4 yaşında.
İlk senfonisini 7 ve
ilk operasını 12 yaşında bestelemişti.




Hayret verici !!!
Aslında inanılmaz bir şeydi. Bunlar bestelerin ilk ve tek taslaklarıydı. Ama üzerlerinde hiçbir
düzeltme işareti yoktu. Bir tane bile. Müziği kafasının içinde bitirip kağıda dökmüştü.
Sanki bütün o sayfaları biri ona yazdırıyordu. Müziğe gelirsek hiçbir müzikte olmadığı şekilde sona eriyordu. Bir notanın yerini değiştirseniz değeri azalıyordu.Bir dizeyi değiştirseniz
tüm yapı çöküyordu. Artık çok iyi anlıyordum, duyduğum o sesler bir rastlantı değildi.
Tanrının sesi tekrar buradaydı.
Kusursuz bir güzellik içeren o titiz mürekkep darbelerinin zindanından bakıyordum.



"Bundan böyle düşmanız....Sen ve ben.
Çünkü enstrüman olarak kendine bu utanmaz ahlaksız ve çocuksu ukalayı seçtin.
Bana da yalnızca onun müziğinde sesini tanıma yeteneğini verdin.
Çünkü haksızsın eşit değilsin...Acımasızsın!
Sana engel olacağım.
Yemin ederim .
Engel olacağım, yaratığını yaralayacağım bütün gücümle.
mahvedeceğim senin görüntünü."


P.S Çok fazla NOTA var...